Ben böyle düşünüyorum. Bardağın dolu tarafını görerek işe başlayabiliriz değil mi? Ben çölyaklı olduğumu öğrendiğimde 43 yaşındaydım. İlk yaptığım bu yaşa kadar bana yasaklı olan yiyecekleri yediğim için şükretmek oldu.
Doğuştan çölyaklı olanları düşünmüştüm çünkü. Ondan sonrada eee şimdi ne yapacağım dedim. 
Olayı kabullenmek işin ilk basamağı.
Araştırmaya başlamalı ve ne yapmam gerektiğini öğrenmeliydim.
Kolay olmadı epey zaman aldı. glutensiz unlar, glutensiz yiyecekler,hazır gıdaların etiket incelenmesi,tarifler,uygulamalar,başarısızlıklar
güzel ve iyi şeyler üretme yeni bir mamul yada tarif yakalama
bu zamanlara getirdi beni. Bu siteyi kurarak bunları paylaşmak istedim.
Sevgili çölyaklı arkadaşlarımla paylaşımda bulunmak beni daha mutlu edecek.
Sevgili çölyaklılar glutensiz yaşamda birlikteliğimize
(umarım biliyorsunuz çölyaklılara bira yasak)ÇÖLYAKLI OLMAK AYRICALIKTIR.
BİZLER ÖZEL VE GÜZEL İNSANLARIZ.
Biorezonans hakkında ne düşünüyorsunuz vildan hanım ?
YanıtlaSilBiorezonans biz çölyaklıları dolandırmak için gözü dönmüş umut tacirlerinin çıkardığı bir yalan. İçlerinde doktor olduğunu söyleyenlerde var. Kesinlikle inanmayın....
YanıtlaSilÇölyak tüm dünyada tek tedavisi glutensiz diyet olan bir hastalık. Bunun başka bir tedavisi olsa duyulmaz mı? Üstelik diğer ülkelerde özellikle İspanya ve İtalya başı çekiyor.
Çok çok üzgünüm ama bunlar hep bizim memleketimizde çıkıyor. Biorezonans, karameşe kabuğu vs. ot çöp kaynatıp içmekle iyileşen yok.
İyileştiğini söyleyenler teşhisi tam konmamış çölyak olmayanlar. İyileştiğini sanıp diyetini bozan arkadaşlarımız daha kötü sıkıntılarla geri döndüler.
Size ve tüm çölyaklı arkadaşlara tavsiyem kesinlikle bu tür şeylere inanmayın. Diyet bozmak tehlikeli ve riskli.
Çölyağın tedavisi bulunursa bunu hepimiz bağıra bağıra ilan ederiz. Ama şu an sadece glutensiz diyet.
Diyete uyalım sağlıklı ve mutlu yaşayalım.