PEYNİRLİ KEK

Merhaba dostlar,
Ramazan için yine güzel ve oldukça kolay bir tarif. Sahurda rahatlıkla yapıp yiyebileceğiniz besleyici ve tok tutucu bir kek. Kek deyince aklımıza hemen tatlı geliyor ama bu peynirli ve tuzlu bir tarif. Ben tuz attım ama pişman oldum, çünkü peynirin tuzu yeterliymiş. Bu yüzden malzemelere tuz yazmıyorum.
Sizde yaparken tuz atmayın derim.

MALZEMELER

* 2 adet yumurta
* Yarım su bardağı sıvıyağ
* 50 gr. tereyağ
* 1 Su bardağı yoğurt
* Yarım demet dereotu
* 200 gr. peynir
* 1 Paket kabartma tozu
* 100 gr. söke glutensiz un
* Çörekotu, susam süsleme için

YAPILIŞI

Öncelikle yumurta, yoğurt, sıvıyağ ve erimiş tereyağ güzelce çırpıyoruz.
Bu karışımdan üzerine sürmek için 4 yemek kaşığı ayırıyoruz.
Un, dereotu, peynir ve kabartma tozunu ekleyip yoğuruyoruz.
Kullanacağımız pişirme kabımızı yağlayıp harçımızı elimizle güzelce yayıyoruz.
Ayırdığımız 4 yemek kaşığı harcı üzerine döküp elimizle yayıyoruz.
Üzerini isteğe bağlı çörekotu ve susamla süslüyoruz.
Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 35 dk. pişiriyoruz.
Pişip pişmediğini anlamak için kürdan batırıyoruz temiz çıkarsa pişmiştir.

Bu kadar basit.. Haydi kolay gelsin ve de afiyet olsun..:))

 

 

 

 

SÖKE GLUTENSİZ UN İLE EKMEK

Uzuuuunn bir aradan sonra tekrar yazmak çok güzel. Bana epey kırgın olduğunuzu biliyorum. Ancak geçerli nedenlerim var.. Merak etmeyin çok güzel tariflerle devam ediyoruz.

Benim kızım gibi LYS sınavına giren tüm gençlere geçmiş olsun diyorum. Umarım istekleri gerçek olur...
Çölyaklılar cephesinde de olumlu gelişmeler oluyor.  Nihayet çölyaklıların sesini duyan Söke un glutensiz unu piyasaya sürdü. Bu tür girişimleri tüm yerli üreticilerden bekliyoruz.
Söke un oldukça güzel bir karışım hazırlamış. Telefon ile görüştüğüm Ar-ge Müdürü sayın Meltem Güleçoğlu glutensiz un ile epey çalıştıklarını ve sonunda bu ürünü ortaya çıkardıklarını anlattı. Glutensiz unun yapım ve üretim zorluklarını bilen bizler için çok güzel ve özenli bir çalışma. Ayrı bir üretim tesisi, sterilizasyon ve en önemlisi istenen lezzeti ve kıvamı yakalama..
Meltem hanım ürünün piyasaya sürüldüğünü ve marketlere dağıtımın yapılmaya başlandığını belirtti.   Sanırım kısa zamanda tüm çölyaklıların ulaşabileceği raflarda yerini alır.
Fiyat değişken olmakla beraber ithal unların yarı fiyatına geliyor sanırım.
Meltem hanım tarafından yollanan deneme paketini hevesle açtım ve hemen denedim. Kolaylık olması açısından paket üzerindeki tarifi yaptım.

SONUÇ... Harikaaa. evet evet.. reklam kokmasın ama çok beğendim..
Yumuşak ve en önemlisi lezzetli bir ekmek.  İlk deneme ve sonuç harika tavsiye ederim..
Yapımı da çok kolay..

Paketin üzerindeki tarifi yarı ölçü kullanarak yaptım.

  MALZEMELER

* 250 g Glutensiz un karışımı

* 1 adet yumurta

* 2 yemek kaşığı sıvıyağ
* 6  g kuru maya
* 200 ml. ılık su

YAPILIŞI

Tüm malzemeyi karıştırma kabımıza koyuyoruz ve mikser yardımıyla karıştırıyoruz. Yaklaşık 3

dak karışım homojen ve pürüzsüz oluncaya kadar karıştırıyoruz. Hazır olan hamurumuzu yağlamış olduğumuz pişirme kabımıza bırakıyoruz. Elimizi ıslatarak güzelce düzeltiyoruz.
Üzerini kapatarak mayalanmasını bekliyoruz. Tarifde 35 dak. benimki 1 saat bekledi. İstediğim hacme ulaşınca önceden ısıttığım fırınımda 35 dakikada pişirdim. Benim fırınım 180 derecede güzel pişiriyor.
Sonuç resimden de görüleceği gibi çok güzel..

İşte Stres Altında Bile Pozitif Kalabilirsiniz

Çalışma hayatının her gün biraz daha stresli hale geldiği doğru. Stresin iş başarısını engelleyen en önemli nedenlerden biri olduğu da iyi biliniyor. İş hayatında stres bir ölçüye kadar faydalı bulunuyor fakat o ölçüden fazlası da iş ilişkilerini bozuyor, dikkati dağıtıyor, verimi azaltıyor, başarısızlığa sebep oluyor. Tüm bu olumsuzluklar üst üste gelince ister istemez sosyal hayatımız da etkileniyor.

Bu  nedenle iş yeri kaynaklı stresi azaltmanın bazı yolları var. Benim de çok kullandığım ve etkili yollardan biri olduğuna inandığım yöntem ise; strese girdiğim anlarda ufak molalarlar birlikte derin derin nefes alıp vermek. Bu işlemi arka arkaya 5-6 kez tekrarladığımda fark edilir bir rahatlama hissediyorum. 

Geçtiğimiz günlerde yine stresli bir anda bu yöntemle rahatlamaya çalışırken çalışma arkadaşımın masasında granini meyve suyu şisesinin üzerine iliştirilen şöyle bir mesaj gözüme çarptı; “Sen sınırsız potansiyele sahipsin.” Bir anda pozitif düşünmenin çok işe yaradığını fark ettim. Sonra kendi kendime dedim ki; nefes egzersizleriyle birlikte kendimizi bu şekilde motive edebilir, içimizdeki potansiyeli dışarıya çıkarabiliriz.

 

Benim kartımı sizlerle paylaşıyorum. 

Kendi pozitif mesajınız için granini facebook sayfasını ziyaret edebilirsiniz. 

https://www.facebook.com/graniniTurkiye

Bir boomads advertorial içeriğidir.

KİNOA İLE YUNAN SALATASI

Tekrar merhaba dostlar,
Ben kinoa ile epey bir samimi oldum bu aralar. Haydi bir tarif daha...
Bu da kinoa ile yunan salatası yani çakma versiyonu... Bendeniz gibi çölyaklı olup Yunanistanlarda açlıktan ölmemek için iştahla sarıldığınız bir öğün....Yunan salatasının sanırım sadece peynir ve salatalık kısmı tutuyor..:))  Bence deneyin harika bir lezzeti var. Yine tok tutucu ve oldukça besleyici..
Tarif gelsin bakalım...

MALZEMELER

* 1 Su bardağı Kinoa
* 1 Su bardağı küp doğranmış beyaz peynir
* Taze soğan, maydanoz
* 2 adet küçük salatalık
* 1 salkım Çeri domates
* 1 Yemek kaşığı Nar ekşisi
* 1 Yemek kaşığı Zeytinyağı
* İsteğe bağlı tuz

YAPILIŞI

Bir önceki tarifimde verdiğim gibi kinoayı üzerine çıkacak kadar sıcak su ile yarım saat bekletiyoruz. Sonrasında süzgece alarak suyunu süzüyoruz. Küçük bir tencereye alıp 1,5 su bardağı su ekleyerek suyunu çekinceye kadar pişiriyoruz.
Pişen kinoamızı salata kasemize alıyoruz.
Üzerine istediğimiz büyüklükte doğradığımız salatalık, maydanoz,taze soğan ve çeri domates döküyoruz. Küp küp doğradığımız beyaz peyniri ekleyerek harmanlıyoruz.
En son nar ekşisi ve zeytinyağı dökerek servis ediyoruz.


Afiyet olsun..

BU HÜRRİYET ÇOK ''SOSYAL'' !

Hurriyet.com.tr geçtiğimiz günlerde yeni bir projeyi takipçileri ile buluşturdu. Bu proje aslında Hürriyet markasını çok daha sosyal bir hale getiriyor, Hürriyet’i sadece bir haber sitesi olmaktan çıkarıp dijital dünyanın hızı ve etkileşimini kucaklayan bir sosyal platforma dönüştürüyor.

Öncelikle Hürriyet Sosyal’e üye olmanız  gerekiyor. Aslında bu üyelik bu sosyal dünyaya giriş anahtarınız. Sonrasında bu anahtarla giriş yaptığınız dünyayı ne kadar aktif kullanacağınız size kalmış. Bir blog yazarı olarak blogumdaki içerikleri hürriyet sosyal takipçileri ile buluşturabiliyor, günün bana göre dikkat çeken haberlerini bu platformdaki takipçilerimle buluşturabiliyorum. Düşünsenize, hurriyet.com.tr ‘de kendi haberlerinizi paylaşabileceğiniz bir alan daha sizi bekliyor!

İlgi alanınıza göre kategorileri belirleyebiliyor ve bu sayede sizi gerçekten ilgilendiren gelişmeleri çok daha hızlı bir şekilde öğrenebiliyorsunuz. Bir müzik bloggerı olarak bu özelliği şüphesiz ağırlıklı olarak kültür sanat kategorisinde kullanıyorum. İlginizi çeken ve ‘’ben de bir yorum yapayım’’ dediğiniz haberleri de hashtag’lerle paylaşabiliyor diğer kullanıcılar ile tartışabiliyorsunuz. Bu hürriyet sosyal’in bir başka artısı şüphesiz. 

Ancak bana göre, bu projenin en keyifli yanı Hürriyet yazarları ile çok daha hızlı bir şekilde iletişime geçebiliyor olmanız ve onlarla ciddi bir etkileşimde bulunabilmeniz. Yazarlar bu platformu sadece haber linklerini paylaşmak için kullanmıyor, sosyal medya platformu gibi anlık düşüncelerini paylaşmak için de kullanıyor. Bu sayede yazarları yazıları dışında anlık iletileri de daha yakından tanıyor ve onlardan haberdar olabiliyoruz.

Hürriyet sosyal, habercilikte net olarak yeni bir dönemin başlangıcını yapıyor. Okuyucuyu, sadece okuyucu olmaktan çıkarıyor, yazan, tartışan bir katılımcı konumuna getiriyor.

Şimdi Hürriyet’in Sosyal dünyasını daha yakından tanıma zamanı…

İçerik: www.hayatmuzik.com

 

Bir boomads advertorial içeriğidir.